Gözler " Çok Şey Anlatır "

Gözler " Çok Şey Anlatır "

Gözlerden kişinin yalan söylediğini veya bizden hoşlandığını anlayabilir miyiz ?

Ufak bir anlaşmazlıktan dolayı başka yerlerden alıntı yapmamaya karar verdim ; bununla birlikte ilk yazımı sizlerle  paylaşıyorum, ' Gözler Çok Şey Anlatır ' . Umarım beğenirsiniz...

Bugün kendimde birşey gözledim. Sosyal bir grupta bir sohbet esnasında söylediğim birşey yüzünden herkes bir anda beni hor gördü, dışladı. Asıl ilginç olan kısım bu değil. Çünkü bu gerçek bir dışlama değildi ve herkes gülüyordu, bende dahil. Fakat yinede içimde bir düşünce vardı " Acaba gerçekten dışlanıyor muyum? " . Ve bununla birlikte utanmaya başladım, ve sonra gözlemlediğim şey gerçekten ilgi çekiciydi: Gözlerim yaşarmaya başladı ve yüzümü insanlardan saklamaya çalıştım...

Başlıkta da belirttiğim gibi gözler gerçekten de ' çok şey ' anlatır. Nedenini bilim adamları henüz açıklayamadılar fakat bunu kendileri de onaylıyorlar. Bir insanın ruh halini, o anki duruma(veya olaya) ne kadar ilgili olduğunu, bizden hoşlanıp hoşlanmadığını ve hatta yalan söyleyip söylemediğini gözlerinden anlayabiliriz. Şairlerin de hep söylediği gibi; ' Gözler kalbin aynasıdır ' .

İlk olarak göz kapaklarından bahsetmek istiyorum. Göz kapakları, kişinin en çokta ruh halini anlatırlar. Ayrıntıya geçmeden önce gözde beyaz kısım, renkli kısım ve göz bebeği olduğunu unutmayalım, çünkü göz kapağının ne kadar aşağıda veya yukarıda olduğunu bunlara bakarak anlayacağız.  Bir kişinin yorgun olup olmadığını göz kapaklarına bakarak anlayabiliriz. Nasıl mı ? Eğer kişi yorgunsa göz kapakları düşer ve gözün renkli kısımında olur, fakat gözbebeğine yakın bir yerde. Eğer kişi yorgun değilse bu seviye biraz daha yükseğe çıkar ve gözün renkli kısmının en üst seviyelerine yükselir. Eğer göz kapağı daha da yükseğe çıkarsa(yani gözün üst tarafından beyaz kısmı görebilirsek) kişinin şaşırmış veya heyecanlanmış olduğunu söyleyebiliriz. Tabiiki şaşırma ve heyecanlanma durumunda başka belirtiler de var, fakat konumuz şu anda gözler. Göz kapakları kişinin konuya ne kadar ilgili olduğunu da gösterir. Önceden de söylediğim gibi göz kapağı 'nötr' haldeyken gözbebeği ve renkli kısmın sonu arasında(bu iki yerin tam ortasında) bulunur.  Eğer kişinin göz kapakları bu orta seviyeden aşağıya inmeye başlarsa kişinin ilgisinin azaldığını söyleyebiliriz.

 " Karşımdaki kişi ya göz kapaklarını bilinçli olarak yukarıda tutmaya çalışıyorsa ? " diye düşünebilirsiniz. Bu benim deyimimle 'yalancı ilgi' dir. Fakat bunu da anlamanın kolay bir yolu var, göz kapaklarını uzun süre yukarıda tutmak gerçekten de çok zordur(bunu kendinizde deneyebilirsiniz), bir süre sonra göz kapakları aşağıya düşmeye başlayacaktır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus şudur ki kişi göz kapaklarını yeniden yukarı kaldırabilir. Tabii ki de bu da bizden kaçmaz, çünkü göz kapaklarının indiğini bir kez gördük :) . Şaka bir yana olay gerçekten de bu şekilde gerçekleşmektedir. Eğer göz kapakları yukarıdayken bir anda aşağı, ve tekrar sonra yukarı çıktığını görürseniz bu yalancı ilginin göstergesidir. Fakat şunuda söylemeden edemeyeceğim, göz kapaklarının seviyesi ilgiyi belli eder, bu sebeple kişinin sizin anlattığınız şeye ilgisi azalabilir veya artabilir ve her kaş hareketini yalancı ilgi olarak görmemelisiniz. Ancak yalancı ilgi durumunda göz kapakları hızlı bir şekilde inip kalkar, dikkat etmemiz gereken unsur budur.

Gözler duygusal veya mutlu olduğumuzda da karşı tarafa sinyaller verecektir. Eğer birisi üzgünse gözleri yaşlanacaktır ve sanki her an ağlayacakmış gibi duracaktır. Bu elbette çok bilindik birşey, fakat emin olun ki birçok kişinin gözünden kaçıyor. Bugün bu durumu bir arkadaşımda gördüm ve ' Bakıyorum bugün çok duygusalsın. ' dedim, kendisi gerçekten de şaşırdı, nereden anladığımı sordu ve ben tabii ki de sırrımı vermedim :) . Fakat aynı şey mutlu olduğumuzdada olur fakat gözler duygusal olduğumuz kadar yaşlı olmaz. Hatta bazen gözdeki yaş anlaşılmayabilir ama bunu da anlamanın bir yolu vardır. Eğer kişinin gözleri yaşlıysa gözleri parlar, dikkat etmemiz gereken en önemli husus budur. Kişinin gözlerini yaşlı gördüyseniz mutlu veya mutsuz olduğunu anlamak daha kolay olacaktır, çünkü mutlu olduğunda kişinin kaşları kalkık ve göz kapakları da kalkıktır, gözler enerjik gözükür. Bununla birlikte kişi mutsuz olduğu zaman kaşlar adeta çatılık gibi durur ve göz kapaklarıda iniktir. Bu durum Charles Darwin'in antitez ilkesine çok uygun bir örnektir(bkz: İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi(Expressions) - Charles Darwin).

Son olarak ta kişinin gözlerinden bizden hoşlanıp hoşlanmadığını veya yalan söyleyip söylemediğini anlayabiliriz. Bu hususta kişinin göz bebeklerine bakmamız gerekir. Fakat uyarmalıyım ki göz bebeklerinin ifadesi çok risklidir, her zaman gerçeği yansıtmaz. Kişinin göz bebekleri karanlıkta büyür, aydınlıkta küçülür. Buna çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Kişi eğer bizden hoşlanıyorsa(en çok ta göz göze bakarken) göz bebekleri akıl almaz bir hızla büyür. Fakat bazı araştırmalar böyle bir durumda gözbebeklerinin küçüldüğünüde ortaya koymuştur ama bu durumlar pek karşılaşmayız(gözlemlerime dayanarak). Kişi heyecanlandığı zaman da gözbebekleri büyür. Zaten bu bilgiye dayanarak kişinin bizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlıyoruz. Ve yine bu bilgiye dayanarak kişinin bize yalan söyleyip söylemediğini de anlayabiliriz. Eğer kişi yalan söylerken heycanlanıyorsa göz bebekleri hızla büyür. Ama unutulmamalıdır ki bazı kişiler yalanı gerçek gibi rahatlıkla söyler, bu durumda kişinin ' Mikro İfade'lerine bakılır. Buna daha sonra değineceğim. Kişinin yalan söylemek üzere olduğunu anlamanın bir yolu da vardır. Kişi söyleyeceği sözü düşünürken alt göz kapaklarını kaldırır. Ve genelde kişi normal bir konuşma esnasında böyle bir şey yaparsa söylemesi biraz daha geç olacaktır, çünkü yalan söylemek zor bir iştir ve beyni yorar.

Ve son olarak şunları eklemek istiyorum. Eğer bir kişi sizi gördüğünden memnun değilse(ve arkanızdan kuvvetli bir ışık gelmiyorsa) size bakarken gözlerini kısar ve kişi utanırsa(en başta da belirttiğim gibi) gözleri hafif yaşarır.

Eğer sizinde bazı gözlemleriniz veya görüşleriniz varsa; lütfen mustuhuseyin@gmail.com adresine mail gönderin. İyi günler.. :)

İş Görüşmelerinde Beden Dili

İş görüşmelerinde beden dili nasıl olmalı ?



Beden dili kullanımıyla ilgili önemli noktalardan biri de iş başvurusu yaptığımız yerler. — İş görüşmeleri sırasında kendimizi rakip sahadaymış gibi hissederiz. Bunun nedeni bilmediğimiz bir ortamda kendimizi gergin hissetmemiz. Çünkü orası bizler için adeta bir arena. Karşımızdaki matadora karşı galip gelmeye çalışırız.
halde bu arenada neler yapmalıyız.
Herşeyden önce iş başvurusu yapacağınız kurumu, stratejilerini, misyonunu, ürünlerini bilmeniz gerekir. İş başvurusunda bulunduğu işletmeyi tanımayan kimsenin şirket kültürüne geç adapte olacağına inanılır.
Görüşmeye son derece uygun, şık ama abartılmamış bir kıyafetle, mümkünse takım ile gitmeli. Bayanların da takım elbise giyinmesi uygun olur ama etek (mini olmamalı), ceket, gömlek uyumluluğunda bir kıyafet de oldukça uygun olabilir.
Ayakkabılarınız çamursuz ve boyalı olmalı.
Beyler traşlı ve temiz kokular sürünerek, bayanlar hafif makyajlı ve yine ağır olmayan hafif bir parfüm kullanarak gitmeliler.
Görüşmeye 5 dakika da olsa sakın geç gitmeyin. Görüşmenin önemli kriterlerinden biri zamanı kullanma becerisidir. Artık işletmeler zamanını uygun ve etkilikullanan personele yatırım yapıyor. Daha ilk dakikada gecikerek zamanlama konusunda kötü puan almak istemezsiniz değil mi? Gecikiyor olmanız size negatif puan kazandırmanın dışında, o görüşmeye soluk soluğa girmenizi ve konuşmanızın ahenginin bozulmasını sağlar. Bu da kendinizi ifade etmede size sıkıntılar yaşatır. Trafik durumu, hava durumu, evinizin iş yerine uzaklığı, çalmayan saatler vs... artık kimsenin umrunda olan şeyler değil. Bilgisayar, internet çağının nimetlerinden yararlanın ve hava durumunu, yol durumunu önceden kontrol edin. Erken uyanmanız gerekiyorsa ve saatinize güvenmiyorsanız, Telekom’un otomatik uyandırma servisine uyandırma talimatı bırakın, ama sakın mazeret bildirmeyin (çok ciddi bir sebebiniz yoksa).
En fazla 10 dakika önce, ideali 5 dakika önce görüşme yerinde bulunmak ve ortamı analiz etmek sizin için iyi olur. Çevrede bulunan insanları rahatsız etmeden gözlemleyin ve durumunuz uygunsa kat sekreterinden kurum ile ilgili bilgi almaya yönelik sohbetlerde bulunun.
Görüşme sırasında elinizde çantanız ve ajandanız ya da en iyisi PALM gibi teknik bir ajandanızın olması size çok şey kazandırır. Çantanızı açtığınızda içinde devlet arşivi varmış gibi dağınık bir görüntü olmamasında yarar var. Görüşmenizde not almanız gerekebilir; o açıdan ajandanızı ya da palminizi etkili kullanın.
Size ikram edilen çayı, kahveyi mutlaka kabul edin ve o ortamın bir parçasıymışsınız rahatlığında davranın.
Görüşmeye karşınızdakine sempatik bir tarzda selam vererek başlayın. Tebessüm etmeniz size puan kazandırır.
Görüşmeye erken gidip ortamda aldığınız ilk imajın kısa bir özetini yapmanızda ve bunun hoş bir izlenim olduğunu belirtmenizde yarar var.
Tokalaşmanız ne ezik ne de üstünlük taslayıcı bir tarzda olmalı. Tokalaşmanız samimi olmalı. Aşırı hafifi tarz güvensizliğinizi, aşırı sert tarz kompleksinizi ortaya koyar.
Görüşmeniz sırasında karşınızdakinin gözlerine çok rahatsız etmeden bakın

Oturma alanınızı belirleme şansı varsa (bazı işletmelerde görüşme odaları vardır) Sırtınızı boşluğa (kapı, pencere v.s.) gelmemesine dikkat edin. Sırtınızın boşlukta olması sizin kendinizi boşlukta hissetmenize sebep olabilir ya da her açılan kapıda geri dönüp bakmanız, rahatsız edici bir sahnenin oluşmasını sağlayabilir.
Konuşma sırasında koltuğunuza çok kasıntı oturmayın. Konuşmanın gidişine göre bazen eğilerek talepkar, bazen doğrularak güveninizi gösterin.
Görüşeceğiniz kurumun kimliği, görüşeceğiniz kişinin pozisyonu sizin bacak bacak üstüne atıp atmamanızda önemli rol oynar. En uygunu bacak bacak üstüne atmadan ama rahat edeceğimiz bir oturuş pozisyonu almaktır

Görüşmenin gidişini ağırlıklı olarak görüşmeyi organize eden kişi belirler. Kurum hakkında bir şeyler bildiğinizi düşünüyorsanız ve bilginizin doğruluğundan eminseniz sizin orayı niçin seçtiğinizin nedenlerinden biri olarak gösterebilirsiniz.
Eğer iş değiştirecekseniz asla ayrıldığınız ya da ayrılacağınız kurumu kötülemeyin. Bu profesyonelce bir davranış olmaz. Tercih nedeniniz kariyeriniz olabilir, farklı bir kurum kimliğini yaşamak olabilir, farklı bir iş koluna yönelmek olabilir, evinize yakın bir yer tercihi olabilir (Bazen bu başka bir soruyu beraberinde getirebilir: “Biz kurum olarak şu an çalıştığımız yerden başka bir yere taşınsak bizden de mi ayrılırsınız?” gibi.
Maaşınızın yetersizliği bir neden olmasın. Tabii ki para için, kendimizi geliştirmek, daha iyi bir yaşam standardına kavuşmak için çalışıyoruz ama bunu parasal bir tercih nedeni olarak göstermeniz çok doğru olmaz.
Görüşmeler sırasında parasal nedenleri söyleyip, elinizle de para işareti yapmanız çok ters karşılanır. (Espri niyetine bunu yapmak bile hoş değil.) İş görüşmelerinde bir çok kişinin sınıfta kalmasını sağlayan neden “Ne kadar maaş düşünüyorsunuz?”

sorusuna verdikleri cevaptan kaynaklanır.
Kurumsal kimliği oluşmuş bir işletmede asla bir para miktarından bahsederek talepte bulunmayın. Vereceğiniz en ideal cevap “Sizin gibi kurumsal kimliği oluşmuş bir işletmede benim pozisyonuma uygun bir ücret politikanızın olduğunu tahmin edebiliyorum. Ben bu politikaya uyum sağlamayı tercih ederim.” Kurumsal kimliği oturmuş ve çok yönlü çalışan bir çok işletme de performansınız değerlendirilirken size emeğiniz ölçüsünde ekonomik rahatlık verilir. Onun için ekonomik nedenleri ilk görüşmelerde sınıfta kalma nedeni yapmayın.
İş görüşmelerinde uygun ortam oluştuğunda adeta bir markayı pazarlar gibi kendinizi pazarlamakta tereddüt etmeyin. Ülkemimizde yaygın olmasa da kişiler de markalaşabilirler. Markalaşmanız sizin yetenekleriniz, deneyimleriniz, işe katma değeriniz, nitelikleriniz gibi özelliklerin birleşiminden oluşan bir bütündür. O açıdan nasıl bir marka müşteriye pazarlamasında o markanın faydası ve farkı önemliyse siz de o kuruma katacağınız faydaları ve rakiplerinize göre farkınızı anlatın.
Görüşme sonrasında görüşmenin sonucunu ne zaman öğrenebileceğinizi sorun. Görüşmeden ayrılırken size zaman ayırdıkları için teşekkür etmeyi sakın unutmayın. Sadece görüştüğünüz kişiyi değil aynı zamanda sekretere ve görüştüğünüz diğer kişilere de iyi günler dileyin. Sağlıklı iletişimi sağlıklı beyinler kurarlar. Karşınızdaki kişinin pozisyonu ne olursa olsun, küçümsemeden ileşitimde bulunmaktan asla çekinmeyin.

Alıntıdır. Umarım burada verdiğimiz bilgiler sizin için faydalı olur.

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Copyright © / Beden Dili - Sinergoloji

Template by : Urang-kurai / powered by :blogger